1 Nisan 2018’de Kruger Milli Parkıyla ilişkili Kruger Sightings isimli Twitter hesabından yukarıdaki [k1] fotolu ileti paylaşıldı. Bu fotoğraf farklı metinlerle farklı sosyal medya ortamlarında paylaşıldı, özetle iddia, filin yorgun düşmüş bir aslan yavrusunu güvenli bir yere taşıyıp yardım etmesi idi.
Bu Kruger Sightings’in 1 nisan şakasıydı, haber kaynağı olarak “Sloof Lirpa” olarak gösterilmişti [k1], tersten okuyunca April Fools, Nisan Şakasına bir referans. [k2] Maalesef aslanlar ve filler doğada azılı düşmanlar, böyle bir olay hiç olmuş mudur, olabilir mi bilemeyiz ancak yukarıdaki foto montaj. Fotoların orijinallerini, aşağıdaki twitter bağlantısındaki yorumları incelerseniz görebilirsiniz.
Son dönem sosyal medyada popüler olan bir videoda mekanik görünümlü bir cihaza bırakılan renkli bilyeler, alt tarafta otomatik olarak renklere ayrılıyor. Hatta bazı paylaşımlardaki açıklamada bunun kuantum fiziği sayesinde olduğu iddia ediliyor, bazı yorumcular ise bilyelerin büyüklüğü veya ağırlığına bağlıyor bu davranışı.
Bilmeyenlere hatırlatalım: (!) işareti alay etme, inanmama, kinaye anlamları katar. Bu videonun iki versiyonunu gördük, biri bariz şekilde bilgisayar simülasyonu:
Diğeri daha başarılı şekilde gerçekçi duruyor:
Ancak bunun da bir tür bilgisayar simülasyonu olduğu ve gerçek olmadığı anlaşılıyor. Bazı kaynaklara göre simülasyon koşumu sonunda istiflenen toplar, farklı bölmelerdeki farklı renk, aynı bölmedekiler aynı renk olacak şekilde renklendiriliyor ve simülasyon bu şekilde tekrar baştan koşularak bu sonuç elde ediliyor. (k1)
Aslında bu mekanik cihaz gerçekten var, adı Galton Tahtası (veya Fasulye Makinası). Amacı istatistiksel Normal (Gauss) Dağılımını veya diğer adıyla çan eğrisini mekanik olarak göstermek. Olasılık kuramlarıyla ilgili yani. Ama renk ayırmak gibi yeteneği yok. (k2)
Konuyu biraz daha araştırınca aslında üretilen maddeleri renklere göre ayıran çok gelişmiş otomatik makinaların olduğunu, üretim ve paketleme tesislerinde kullanıldığını gördük. Bunlar optik kameralar ile renk tespiti yaparak maddeleri fiziksel olarak ayırıyorlar. Aslında gerçekten de çok derinlerde kuantum fiziğini kullanmış oluyorlar… İşte bir örnek:
Gün olmuyor ki sosyal medyada sazan yerine konulmayalım. Yukarıdaki hoş görsel, bilerek veya bilmeyerek hepimizi aslında kandırıyor… İnternette ‘o piti piti’ tekerlemesinin İngilizce’den Türkçe’ye çevrildiğine, hatta İngilizce bir şiirin girişi filan olduğuna dair kandırmaca bilgiler almış yürümüş [K1, K2]. Neyseki bazı sosyal medya erbabı işin doğrusunun böyle olmadığını farkedip insanları uyarmışlar [K3, K4]. Peki bunun orijinalinin İngilizce olmadığını nereden biliyoruz? İnternette aradığınızda İngilizce hiçbir kaynakta çıkmıyor olmasından! Evet sadece Türkçe kaynaklarda böyle bir İngilizce şiir/tekerleme(!) mevcut. Muhtemelen şakacı bir arkadaş tekerlemenin bir kısmını İngilizceymişcesine benzeterek İngilizceye çevirmiş. Meşhur “why hi one why” ya da “I run each team” gibi. Konu hakkındaki en net bilgi şu: “tekerlemenin ingilizcesi 1993 yılında hıbır dergisi’nde “keratanın günlüğü” başlıklı bir yazıda yer almıştır.” [K4, konor] Bu bilgiyi teyit etmedik…
Son olarak bu kayıp şiirin(!) eksik kısımlarını da (kısmen internetten) biz derleyip tamamlayalım dedik: (Ciddi bir eda ile okunacak.)
“oh pity pity care em all so pity tear is the last thing gymnastic
İnsanlık ezelden beri sonsuz enerji üreten ya da enerji kaybetmeden iş yapmaya devam eden cihazlar üretmeyi arzu etti. Bilimin bugün geldiği nokta açısından böyle bir şey mümkün görünmüyor. Yine de sosyal medyada bu konuda son derece popüler aldatıcı içeriklere rastlıyoruz. Bu popüler videodaki cihazlar ilk hareketin dışında ekstra enerji ile çalışıyorlar, hiçbiri yukarıda anlatılan hedefi gerçekleştirebilen cihazlar değil:
Ekstra enerji olmadan sadece ilk hareketle çalıştıklarında çok kısa süre içinde duracak ya da hiç çalışmayacak olan bu cihazların çalışma prensipleri ile ilgili yorumlar:
Bir başka video, sonsuz akmaya devam eden tüpdeki sıvı ile güzel dalga geçmiş ve 1 milyon izleyiciye ulaşmış. Sonsuz döngü sorununu su yerine bira kullanarak çözüyor(!) Bu videonun sonlarında sıvıyı pompalayan elektrik motorunun kordonunu görmek mümkün 🙂
Eski çağlardaki mucitler, matematikçiler bu işlere çoook kafa yormuş, ama nafile:
”Pekin’deki insanlar hava kirliliği yüzünden Güneş’i göremiyor, o yüzden de LED ekranlarla güneşin doğuşu gösteriliyor.” Uydurmasınlar 🙂 Tianenmen Meydanı’nda bir reklam panosu bu. (kaynak: Radikal)
”Sovyetler Birliği’ndeki bir akıl hastanesinde çekildiği, görüntüdeki kadınların zihinsel bozuklukları sebebiyle duvarlara tırmandığı” iddiası. Zekice ama bu fotoğraf 1977 yılında Pina Bausch adlı performans sanatçısının gösterisi için çekilmiş. (kaynak: Radikal)
Herhalde özçekim (selfie) veya ‘nefsi-suret’ bu fotomontajdan sonra patlama yapmıştır 🙂 🙂
Bu fotoğraf gerçekten Washington’daki Vashon Adası’nda çekilmiş. 100 yıl önce savaşa giden bir asker tarafından bırakılmamış fakat 1950’lerde bırakılmış. Bölgenin şerifi Don Puz, bisikletin kendisine ait olduğunu iddia ediyormuş. (kaynak: Radikal) İlginç.
2-3 yılda bir Facebook yönetiminin Kullanıcı Sözleşmesinde birşeyler değiştireceğine dair panik haberler yayınlanıyor ve bir kısmımız hemen Facebook duvarına konuyla ilgili gibi duran nerden türediği belirsiz hukuki görünümlü bir metin yayınlıyor. Peki bu metin faydalı ve gerçekten hukuki bir metin mi?
Konuyu daha önceden araştıran şu siteye göre metin trol amaçlı bir metin ve Berner konvansiyonu diye bir şey yok (Bern Konvansiyonu var ama o da sanat ve edebiyat ile ilgili):
Velhasıl, Facebook’a üye olurken onaylamak durumunda olduğunuz sözleşme Facebook sitesinde yer alıyor. Sonradan Facebook evrensel hukuka aykırı olabilecek şekilde tek taraflı olarak bu sözleşmeyi değiştirirse haksız duruma düşebilir evrensel mahkemeler önünde. Ancak kökeni belirsiz hukuki metinleri kendi duvarımızda paylaşmak da bizi kurtarmıyor.
Bir başka metin ise, ”PORNO SİTELERİNDE DAHİ RESMİNİZİN PAYLAŞILMASI SERBEST KILINDI
ALMANIZ GEREKEN TEDBİRE GELİNCE;
Facebook Cuma (bugün) gününden itibaren tüm özel resimlerimizi reklam kuruluşları ile yayınlama hakkına sahip olacak!” şeklinde başlıyor:
Bu da gerçeklerden biraz uzak bir iddia. Burada önerilen yöntemleri yaparsanız kendinize ait bilgileri daha az miktarda reklam sitelerine ve başka uygulamalara vermiş oluyorsunuz ancak aslında o uygulamaları onaylayıp hesabınıza kurmak başta zaten sizin denetiminizde olan bir şey. Her halukarda üşenmeyip Facebook’un Hesap Ayarlarındaki gizlilik ve reklam ile ilgili kısımları bir okuyup tercih ettiğiniz ayarları yapmanız faydalı olur.
2014 Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi Erdoğan’ın kampanya logosu sosyal medyada tartışma konusu oldu. Logo bir içki markasının logosundan çalıntı dendi – bizce bu bir şakaydı, yine de inanan çok oldu. Bazı çevreler bunu ‘paralelcilerin iftirası’ olarak değerlendirdi.
Sahte içki markası logosu:
Gerçek içki markası logosu:
Bir de Erdoğan’ın logosunun Obama’nın logosuna benzediği iddiaları var. Bu iddiaları kendiniz değerlendirebilirsiniz:
Efsane şaka: “sadece Türkiye’de bulunan ve araştırılması bile yasaklanmış çok değerli bir element”. Bu satırların yazarı bile kısmen ‘gerçek mi yaa acaba’ ruh halini yaşadı. Ortaya çıktığı dönem ve sonrasında pekçok insan bu şakayı gerçek olarak algıladı. Ama yalnızca bir şakaydı. Yok öyle bir şey.